Warning: unlink(C:\Inetpub\vhosts\arslankaya.net/httpdocs/cache/cache_1b89979544f6d0644d2b0b7be0a81715) [ function.unlink]: Permission denied in C:\inetpub\vhosts\arslankaya.net\httpdocs\components\libraries\cmslib\libraries\cache.php on line 127
GEÇTE OLSA EKONOMİ HATIRLANDI |
|
|
Pazar, 12 Şubat 2012 |
Aslında başlığın geçte olsa ekonomik kriz hatırlandı olması gerekir. Aylardır ülkede sanki olağanüstü bir şey yokmuş gibi çalışmalar siyasete odaklandı. Allahtan Ekonomiden sorumlu bakanın açıklamaları biraz güven verici oldu. Bakanın verdiği ipuçlara göre özellikle otomotiv ve konutta vergi indirimi gündemde. Tüketici kredilerinden alınan KKDF( kaynak kullanımı destekleme fonu)ve banka işlemleri vergisi azaltılıyor. Dolardaki ciddi yükseliş nedeniyle ara malı ithalatında ithalatı kolaylaştırıcı, ithalat üzerindeki vergi yüklerini azaltıcı önlemler gündemde. Nihayet sık sık bu sütunlarda yazdığımız ve önerdiğimiz üzere ekonomide talebi canlandırmak için memur ve emeklilere 200–300 liralık bir defaya mahsus ödeme yapılacak. Nakdi yardım diyebileceğimiz bu ödemenin kapsamı ve kaynağı konusunda henüz bir netleşme olmadı. Ara mal ithalatında kaynak kullanımı destekleme fonunun azaltılması ithalatı arttırıcı bir etki yaratacağı söylenebilir. Bunun dışında özellikle yurt dışı müteahatlik hizmetlerinin temel sorunu olan teminat mektubu verilmesi konusu Ziraat Bankası’nın da devreye sokulması ile biraz olsun aşılacak gibi görünüyor. Böylece ithalatçı ve müteahidin desteklenmesi yanında çalışan ve emeklilere yapılacak nakdi transferler ile ekonomik durgunluğun temel göstergesi olan talep daralması biraz olsun aşılmış olacak.
Türkiye’de doların tarihi zirveleri görmesi üzerine gerek dünyadaki gelişmeler gerekse Merkez Bankası’nın müdahale yönündeki kararı yükselişi durdurdu. Buna rağmen dolar ekonomik gelişmeler içerisinde en çarpıcı değişiklik olarak Türk ekonomisinin gündemine oturdu. Dolardaki bu yükseliş ihracatçıyı memnun ederken ithalatçıyı üzdü. Tasarrufu dolar olanlar sevindi. Ancak bireysel ve kurumsal borçları döviz olanlar üzüldü. Makro ekonomik olarak baktığımızda reel sektörün 2009 yılında ödemesi gereken borç tutarı 40 milyar dolara yakın olunca şirketlerin TL yükü ciddi şekilde arttı. Kur farkı zararları şirketlerin bilânçolarına zarar olarak yansıdığı için finansal kredibiliteleri zayıfladı. İthal girdi maliyetlerinin artışı, maliyetlere yansıtılamadı. Nedeni basit, ekonomik krizle birlikte düşen talebi etkilememek için zararla da olsa üretim yapılması tercih ediliyor. Döviz borcu olana sadece reel sektör değil kamu sektörünün de ciddi borçları var. Devletin de bu borcu ödiyebilmesi için TL ye ihtiyacı artıyor. Başka önemli bir etkide GSMH( gayrisafi milli hasıla )dolar cinsinden düşeceğinden kişi başına milli gelir hesapları da sil baştan yapılması gerekiyor. Ekonomik kriz dönemlerinde açılacak paketlerin toplumun tüm kesimlerini memnun etmesi çok zor. Ancak birkaç aşamada bu paketlerin tamamlanması mümkün olabilir. O takdirde toplumsal memnuniyetin asgari noktasını yakalamak zor olmaz. Neresinden bakarsak bakalım ekonomi zora girmiş durumda. Çıkış için kamu otoritelerinin alacağı cesaretlendirme ve özendirme paketleri merakla bekleniyor. 12.03.2009
|
|
Kimler SitedeŞuanda 1 misafir bağlı
|