Haber:
     
YENİ EKONOMİ YÖNETİMİ VE İŞLETMELERİN BEKLENTİLERİ Yazdır E-posta
Pazar, 12 Şubat 2012
Türkiye’de yapılan son Bakanlar Kurulu düzenlemeleri ile ekonomi yönetimi yeni bir yapıya kavuşmuş görünüyor.Bu yapı içerisinde geleneksel kamu mali yönetimi ile küresel ekonomik ilişkilerin yarışında ikinciler kazanmış durumda.Gerek ekonomiden sorumlu bakanın gerek maliye bakanının değişmesi gelişen uluslar arası ilişkilerin doğal bir sonucu olarak görülebilir. Günümüzde Maliye Bakanlığı klasik işlerini ne kadar etkin yürütürse yürütsün genel ekonomik kararlarda ya da küreselleşen dünya ekonomik ilişkilerde fazla ağırlık taşımıyor.Belki bundan otuz yıl önce kamu harcamalarını sağlıklı kaynaklardan karşılamak, bütçe gelirleri içerisinde vergi tahsilatı hedeflerine ulaşmak başarı için yeterli ve tek ölçüydü.Maliye Bakanlığı ise merkezi yönetimin bütçe kaynaklarını sağlayan, harcamaları frenleyen kaynak kullanımını denetleyen yapısı ile önemli bir işler görüyordu.Bu nedenle hükümet içerisinde önemli birkaç bakanlıktan bir tanesiydi.Özal döneminde Hazinenin Maliye Bakanlığından ayrılması ile önemli bir fonksiyonunu yitiren bakanlık bu kez de dünya ekonomik gelişmelerinin yarattığı ortamda sadece ulusal güç ve kaynaklarını planlama ve uygulama sonuçlarını denetleme işlevi ile yetinmek zorunda kaldı.Bu kez de başka bir operasyonun yapılmasına ihtiyaç duyuldu.Her ne kadar son söz merkezi yönetimde, Başbakana ait ise de, geçtiğimiz bir yıl içerisinde küresel ekonomik krize karşı bütçe kaynaklı önlemlerin alınmasını da , Maliye Bakanlarının geleneksel  direnişi dünyadaki ekonomik gelişmelere ayak uyduracak, maliye kökenli olmayan, sisteme daha yakın, kararları hemen uygulayacak birine ihtiyaç yarattı.Mehmet Şimşek’in Maliye Balanlığına getirilmesi de yeni ekonomik dünya düzeninin Türkiye ayağında  hızlanmanın sağlanması için önemli bir adım olarak görüldü.Çünkü önceki bakan Kemal Unakıtan pratik zekası ile övgü almakla beraber ilk donanımını aldığı Maliye Bakanlığının yapı ve kültürünün çok dışında davranmadı.Bu  davranış, değişim için gerekli nedenlerden bir tanesini oluşturdu.

Ekonominin koordinasyonun da ise akademik kültürü yanında, bireysel yapısıyla da  olumlu izler bırakan Nazım Erken  bu değişimden payını aldı.Konuşurken rakamlara dayanarak,abartmadan, konunun özünü her seviyedeki kişinin anlayabileceği şekilde sunabilen,bu sunum ile güven yaratan Sayın Bakan da ekonomik koordinasyonun  Başbakana daha yakın birine teslim edilmesi gerekçesiyle değiştirildi.Böylece üretkenlik, çalışkanlık ve akademik birikim ikinci planda kaldı.
Bütün bu gelişmeler Türkiye’nin hızla alışmakta olduğu değişimin bir sonucu olarak görülebilir.Ancak geleneksel yapısı ağır olan Maliye Bakanlığında özellikle bürokratik kademelerde ciddi sıkıntıların olma ihtimali görünmektedir.Ekonomik kararların alınması ve uygulanmasında bir hız kazanılacağı  varsayımı ön planda olmakla beraber IMF ile ilişkilerin kişilere bağlı olmayıp, kamu maliyesinde yapılacak reformlara bağlı olduğu bilinmektedir.Bu reformları sistemin içinden gelen bir bakan döneminde değil de Maliye Bakanlığı kültürü dışında yetişmiş bir kişinin görev döneminde gerçekleştirilmesi daha da zor görülmektedir.
Ekonomi yönetiminde gerçekleşen bu değişim işletmeleri nasıl etkiliyebilir?
İşletmelerin günümüz de beklediği tek şey zaman zaman umut ışıkları yansa da krizden güven verici bir çıkışın yakalanmasıdır.İşletmeler 2009 yılını ayakta kalabilmenin çarelerini araştırarak yaşamaktadırlar.Bu çabada ekonomiyi yönetenlerin kendileriyle sıcak ilişkilere girmelerine, sorunlarına kalıcı çözüm sağlayacak bir yaklaşımı beklemektedirler.2009 yılında büyüme hedefini bırakan işletmeler ayakta kalma mücadelesinde kamusal ekonomi yönetiminden inandırıcı, heyecan verici, destek ve katkı beklemektedirler.
 
< Önceki   Sonraki >
Copyright © 2008 Arslan Kaya. Telif Hakları Arslan Kaya' ya Aittir.