2009 yılına Dünya Ekonomisi, belirsizlik ve karamsarlıkla girdi. Finans sektöründe başlayıp reel sektörün devlerini de etkileyen kriz bundan sonra nasıl bir seyir izleyecek?
Dünyadaki gelişmelere bağlı olarak Türkiye Ekonomisinde öncelikli olarak hangi sektörlerde kalıcı etki yaratacak?
Bu etkilerin hafifletilmesi için alınması gereken önlemler neler olabilir?

İşte günümüzde cevaplanması gereken temel sorular bunlar.
Türkiye Ekonomisinin tüm boyutlarıyla değerlendirilebilmesi için ekonomiyi etkileyen ulusal ve uluslararası etkileme noktalarını belirlemek ve bu etki noktalarının ekonomik olaylara yansımasını ölçmek gerekir. Türkiye Ekonomisini etkileyen temel kurumlar; yatırım ve finansman kuruluşları, politik ve politik olmayan sivil toplum kuruluşları, yetkilendirilmiş kuruluşlar ve bu kuruluşlarca hazırlanmış kalkınma planları, yıllık programlar, bütçe, para ve maliye politikaları, kamusal kaynakların yeterli olmaması halinde uygulanacak borçlanma politikaları, özel işletmelerin yatırım ve borçlanma politikaları olarak tanımlanabilir. Uluslararası bazda ise, yönlendirici ekonomik güce sahip ülkelerdeki ekonomik ve siyasal gelişmeler, yurtdışı sektörel pazarlardaki değişiklikler ve politik gelişmeler, yönlendirici ülke finansal merkezleri ve bu merkezlerin kararları, uluslararası finansal kuruluşlar ile uluslararası yatırımcıların kararları ve uluslararası ekonomik kuruluşlar sayılabilir. Tümüyle Türkiye Ekonomisi, bu saydığımız ekonomik yapıların  karar ve uygulamalarından doğrudan etkilenmektedir. Bu nedenle Amerikan Merkez Bankası veya Japon Merkez Bankası’nın faiz kararları veya dünya borsalarındaki değişimler ya da uluslararası ölçme ve değerlendirme kuruluşlarının rapor ve notları Türkiye Ekonomisini doğrudan etkilemektedir.
 Türkiye ekonomisi sadece ulusal kurum ve kuruluşların  bağlayıcı düzenlemelerinin ( bütçe, yatırım programı gibi ) yönlendireceği sınırlı yönetilebilir bir yapı değil tam tersine uluslararası kuruluşlar, uluslararası banka sistemi, egemen ülkeler merkez bankası kararları, uluslararası piyasaların etkisi altında olan ve bu uluslararası ülke ekonomilerinin ekonomik değişimlerini doğrudan algılayan bir yapıya sahiptir. Bugün Türkiye siyasi, ekonomik, askeri, teknik ve spor alanında yaklaşık olarak 50 kurum ve kuruluşun üyesidir. Bu kurum ve kuruluşların alacakları, politik, ekonomik hatta askeri kararlar ülke ekonomisini doğrudan etkilemekte, başta bütçe olmak üzere Hazine Nakit Dengesini etkilemekte, büyüme, istihdam, iç ve dış borçlar üzerinde ölçülebilir etkileri olabilmektedir. Bu çerçevede Türkiye ekonomisini irdelerken dünya ekonomisindeki gelişmeleri de yakından izlemek bu ekonomilerin ulusal ekonomiye etki derecelerini ölçmek gerekir.
 Türkiye Ekonomisi için yorum yapanları, üç başlık altında toplamak mümkündür.   1-İyimserler,  2- Hayalciler,  3-Gerçekçiler

İyimserler: Ekonomiyle ilgili, yönetenler, ekonomik hayatı etkileyen kurum ve kuruluşlar, hatta yatırımcı ve işletmecilerin iyi olarak tanımladığı insan tipi olup, hiç kimseyle hiçbir sorunu olmayan kişilerdir.
Hayalciler ise; yarattıkları senaryolarda herkesi derin hayallere ulaştıran,  gerçekleşmesi zor ancak kulağa çok hoş gelen proje ve yorumlar sunarlar.
Gerçekçiler ise; ulusal ve uluslar arası kurumların, bilgi, rakam ve gerçekleşmelerine göre yorum yaparlar. Bir bakıma ülkenin ekonomik bilânçosunu bir uzman gözüyle okurlar. Ekonomik fotoğrafı olduğu gibi ortaya koyarlar.
Hayalciler ile İyimserlerin yarattığı pozitif enerji, ne yazık ki gerçekçilerde yoktur. Onlar,”hırslı”, “inatçı”, biraz “kötümser” hatta “karamsar “ olarak anılırlar.

Aslında ekonomi tarihi süreci içerisine bakıldığında, İyimser ve Hayalciler bilerek ya da bilmeyerek ekonomik kuruluşları, karar vericileri ve uygulayıcıları olumsuzluğa taşıyan yolun iyi niyet ağaçlarına su verirler. Gerçekçiler ise genellikle şöhretsiz, yetkisiz, hatta iddiasız bir şekilde yalnız ama doğru bildikleri yolda yürürler. Faydalanmak isteyenlere yetecek kadar ışık verirler. Biz de ,HÜRDOĞAN ın da ilkelerine uyumlu olarak, bilgi ve birikimimizi “gerçekçi” bir bakış açısıyla sizlerle paylaşmaya çalışacağız.Amacımız, ekonominin verilerini iyi ve doğru okuyarak, karar vericilerin,yönetenlerin,işletme bazında işletme sahip,ortak ya da ilişkili olanların zamanında bilgilenmelerini sağlamak, iyi bir risk yönetimi sistemi kurmalarına katkı vermek olacaktır.