Başlıkta iki noktanın altını çizmek gerekir.Birincisi ‘hata yapmamak’ ikincisi ise ‘şimdi.’ Hepimiz günlük yaşamımızda hatalar yapabiliriz.Bu hatalar çoğunlukla kişisel etki yaratır.Memur iseniz yaptığınız hata kariyerinizde yükselmenizi biraz geciktirebilir, öğrenci iseniz öğrenim başarınıza düşük not ile başarınıza yansır.Komşunuzla olan ilişkilerde bir hata varsa biraz ‘durgunluk az da soğukluğa giren bir dönem başlar.Ancak yapılan bu bireysel hatalar başkalarını ve yaşamı derinden etkilemez.Oysa şimdilerde yapılacak bir hata kalıcı ,yorucu ve onarılamaz sonuçlar yaratabilir.
Sözüm yine işletme sahip ve yöneticilerine.Şimdi derken zaman tanımlaması değil ekonomik kriz vurgulaması yapmak istiyorum. Türkiye de geçmişte olası yoğun sağlık etkileri yaratabilecek kuş gribi,deli dana olayları gibi bulgular da inanılmaz gayretler gösterildi,önlemler alındı,uygulamalar da ise çoğu ülkelerin önüne geçildi.Bunu takdirle anmak gerekir.Ancak aynı şiddette etkisi olabilecek küresel kriz konusunda makro önlemler konusunda hükümet gerekli hız ve etkinlikte sonuç doğurabilecek önlemleri ele almadı,olay ‘bize bir şey olmaz’ rahatlığı ile geçiştirildi.Oysa bir şey olup olmadığını hem finans kesimine sormak hem de etkiyi yüreğinden yaşayan küçük ve orta olçekli işletmelere sormak gerekir.Tümünde vurgunun kalıcı etkileri hissedilmeye başlamış durumda. Mayıs 2008 de Ankara da iş adamları ve bürokratların katıldığı bir ekonomi değerlendirme toplantısında yaptığım sunumda şunları söylemiştim: ‘-Küreselleşmenin bir sonucu olarak Dünyanın neresinde ekonomik etki yaratacak bir gelişme olursa,saat farkı ile Türkiye ye yansıyacaktır. O nedenle bütçe,hazine nakit yönetimi,büyüme hedefleri,borçlanma politikamızı sadece sadece ulusal kaynaklarla oluşturma dönemi bitmiştir.Dünyada yaratılan değerlerin u ine egemen olanlar elbette ki tüm Dünya ekonomisini yönlendireceklerdir.O nedenle ABD deki her ekonomik ve siyasal olay yeni gelişen Asya ülkelerini,Çin ve gelişmekte olan ülkeleri ve özellikle Türkiye yi doğrudan etkileyecektir.Bu yüzden edilgen ve etkilenen bir ülke olduğumuzu bilerek bize bir şey olmaz yiğitliğinden kaçınarak,’ Kendimizi nasıl koruyabiliriz ‘ felsefesini egemen kılmamız gerekir.’ Ardan geçen zaman bizi haklı çıkardı,çünkü Amerika da finans sektörü ekonominin kaldıramayacağı boyutlarda kaydi para yaratmıştı,başka bir anlatımla mal tek ama bu mala dayalı üretilen ,para gibi işlem gören kağıtlar havada uçuşuyor,kimin elinde belli olmadan mutluluk zinciri gelişiyordu.Bir yerden patlayacağı belli olduğundan tarafsız yorumcular uyarıyordu ama kısa vadede herkes mutluydu:Beklenen oldu mutluluk zinciri koptu,öncelikle zincirin ilk halkası koptu sora diğer halkalar her tarafa dağıldı,karar mekanizmaları harekete geçti,halkaları toplamaya çalışıyorlar ancak kolay olacağa benzemiyor. Türkiye ise makro ekonomik bazda alınabilecek koruma önlemlerini ne yazık ki almadı hatta ciddi uyarılar hafife alındı. Gelelim şimdi yaşanan bu ortamdan işletme bazında en az derecede etkilenmek için neler yapılması noktasına.Evet şimdi hata yapmama zamanı.O halde nereden başlamak gerekir?Neler yapmalı konusunu şekillendirmek gerekir. Öncelikle en az bir yıllık bir planlama ve bütçeleme çalışması yapmak gerekir.Plan yıllık hedefleri ve gerekçelerini belirleyecek,bütçe ise bu hedeflerin parasal kaynaklarını gösterecektir.Her işletme kendi imkan ve boyutlarına uygun bu çalışmayı tamamlayarak bir yıl içerisinde karşılaşabileceği sorun ve fırsatları görerek kağıt üzerinde hedef ve faaliyetlerinin önceliklerini belirlemiş olacaktır.Zaman gerçekçi , tedbirli ve mevcudu muhafaza zamanı.O halde öncelikle kaynağı hazır olmayan yeni projelere girmemek gerekir.Mümkünse esas iş hacmini etkilemeyecek tasarrufta bulunmak,tekrarlanan masrafları azaltacak önlemleri almak gerekir.Bunun için de masrafları alt alta yazarak hangilerinden vazgeçilebileceğine hangilerinin ise azaltılabileceği belirlenebilir.Elbette bu çalışmaya geçici bir süre için işletme sahibi,yönetici ve çalışanların alışılmış bazı harcamalarının da kaldırılması gibi karar alıcıları da etkiyebilecek önlemler olabilir.Bu çalışmanın doğal sonucu olarak gelir yada finansal kaynak arttırıcı çareler düşünülebilir.Kullanılmayan bina,arsa,taşıt,demirbaşlar ile stokta bekletilen mallar hızla kar zarar saplantısı olmadan nakde dönüştürülebilir.Borçlar yapılandırılarak özellikle kısa vadeli olanların orta ve uzun vadeli bir yapıya dönüştürülmesi nefes aldırabilir.Bunu da kriz daha da fazla etkilemeden şimdilerde yaparak şansı arttırmalıdır.Elbette alacakları bir an önce tahsil edip muhtemel nakit sıkışmalarına karşı kenarda köşede bir şeyler bulundurmak akılcı olacaktır.Öte yandan birden fazla şirket benzer uğraşıları veriyorsa birleştirmek,hatta devir yolu ile yükümlülüklerinden bir an önce kurtulmak akılcı olacaktır. Herkese hata yapmamaları için kolay gelsin diyelim.
|