EKONOMİDE KÜÇÜLME NEDEN ÖNEMLİ |
|
|
Cuma, 13 Kasım 2009 |
Artık herkes biliyor. Ekonomi yılın ilk çeyreğinde ,8 gibi oldukça daraltıcı etki yaratan bir oranda küçüldü. İmalat sanayindeki küçülme oranı ,5. Yani İmalat sanayinin beşte biri imalatını azalttı. Ticaret, inşaat ve ulaştırma sektörlerinde de durum farklı değil, oralarda da ciddi küçülmeler var. İnşaat sektöründeki %-18,9 luk küçülme etkisini ona bağlı destek iş noktalarını da etkiliyor. Ulaştırmadaki küçülme %-17,6, ticaret %-25,4 küçülmüş durumda.
2009 yılının ilk (3) aylık döneminde kamu sektörü yatırımları $,6 oranında artmış olmasına rağmen, özel sektör yatırımları %-35,8 oranında azalmış durumda. Bunun anlamı, 2000 - 2006 parlak büyüme döneminin sihri bozuldu. Artık özel sektörün, özel dış krediye dayalı büyüme modeli sona erdi. Özel kesim, borçlanmıyor, borçlanamıyor, yatırım harcaması eksiye döndü, büyüme katkısı negatif. Kriz ile birlikte harcama ya da tüketim alışkanlığını durduran vatandaş, gıda harcamalarından bile kısmış durumda. Özetle Türkiye ekonomi tarihinin en büyük oranlı küçülmelerinden birini yaşıyor. Bunun ekonomi literatüründeki adı “ resesyon.” Çünkü Türkiye, 2008 yılının son çeyreğinde de %6,2 lik bir daralma yaşamıştı. Böylece iki dönem üst üste küçülme yaşamış oldu. Yani ekonomik durgunluk teorik olarak tescil edilmiş oldu. Daha önemli 2001 krizi ile yaşanan %9,8 lik küçülmeden sonra, göz göre göre yaklaşan, gelen ve ekonomiye ağır topuz darbesi vuran küresel kriz, iyi yönetilmeyen ekonominin sert düşüşüyle bu olumsuz noktaya taşındı. Gerçeği söylemek gerekirse, Türkiye %-13,8 küçülmeden sonra iktidarından muhalefetine kadar “ayakta” olması “teyakkuza geçmesi” gerekirdi. Oysa bakıyoruz, hiçbir şey olmamış gibi parlamento tatile giriyor, hükümeti muhalefeti ne olduğu anlaşılamamış bir “kağıt parçası” yarışması ile zaman kaybediyorlar. Bundan sonra ne yapılmalı? - Üçüncü ve dördüncü çeyrekte olumlu bir hava yaratılmalı. - Ne yapıp yapıp ihracattaki düşüşün sonlandırılması yönünde kalıcı ve inandırıcı önlemler alınmalı. - IMF ile eninde sonunda anlaşma yapılacağını herkes biliyor. Buna rağmen kaybedilen zaman, küresel krizin hafife alınması kadar değer taşıyor, bunun bir an önce algılanması gerekir. - Yatırım malı üreten sektörlere de vergi desteği sağlanmalı, özellikle “TEŞVİK” niyet ve öngörüleri daha gerçekçi ve anlamlı bir uygulama planına kavuşturulmalıdır. - Geç kalınmış olmakla beraber, KDV ve ÖTV indirimleri ile yaşanan olumlu havanın bir benzeri, memur ve emeklilere sağlanacak parasal destekle, tüketim harcamaları canlandırılmalıdır. - 2009 yılının ilk çeyreğinde %-3 küçülen tarım sektöründe, mevsimsel canlanmanın kalıcılığını sağlamak üzere “özel tarımsal destek” programları yaşama geçirilmelidir. - Ekonomin yıl sonu küçülme rakamı yeniden tahmin edilerek, “ek bütçe” yoluyla kamu harcama yetkileri gözden geçirilmelidir. Böylece, yıl sonunda %5 in üzerinde bir küçülmenin olacağı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, ilk çeyrek küçülmenin karamsarlığını bir taraf bırakarak; işletmelerin de bütçelerini revize etmeleri gerekir. |
|
|