Yıl 1929 : Büyük Ekonomik Buhran Kaynak Ülke:Amerika Yansıma :Avrupa Sonuçlar :Borsalar çöktü. Üretim durdu. Tarım ürünleri fiyatı ` ların üzerinde geriledi Türkiye tarım ürünleri ihracatı durma noktasına geldi. İhracatımız P oranında azaldı. Sonucun sonucu:Türkiye Ekonomisi .7 oranında küçüldü. Yıl 1943 -1945 : İkinci Dünya Savaşı
Sonuçlar :Tüm Dünya Ekonomi Üretimleri düştü. Ekonomik Dengeler Değişti. Savaş Ekonomisi egemen oldu. Sonucun Sonucu:Türkiye Bütçe Dengeleri Bozuldu. - Tarımda üretim, talebi karşılamadı. - Türk Lirası devalüe edildi. - Ekmek karneye bağlandı. - Vatandaş yokluk, sefalet ve yoksunluğa düştü. Yıl 1953 -1954: Kore Savaşı : Dünya ekonomisi savaştan etkilendi. Ancak asıl etkiyi Türkiye yaşadı. Ekonomi %3 küçüldü. Yıl 1948 : İkinci Dünya savaşı sonrası Türkiye makro ekonomik göstergelerindeki bozulma sürdü. Ekonomi %5 küçüldü. Yıl 1994 : İç siyasal belirsizlik ve dengesizliğe ilaveten, 5 Nisan 1994 de açıklanan istikrar paketiyle, vergi artırımı ve kamu mallarına zam yoluyla fon yaratmaya çalışılmıştır. Ancak başarılı olunamamış, @6 oranlı faizle finansman yoluna gidilmiştir. Finansman yapısı zayıf (3) banka iflas etmiştir. Bunun üzerine banka mevduattan sigorta kapsamına alınmıştır. 1994 – 1999 yıllarında Türkiye dışında Doğu Asya ve Rusya’da yaşanan krizlerle, cari açık 1 milyar dolardan 6,4 milyara yükselmiştir. Bono faizleri @0 ü, TEFE 0’yi, TÜFE 6’yı aşmıştır. Sonuç: Ekonomi %6’ya varan daralmaya ulaştı.İşsizlik %20 lere dayandı. Yıl 2001 : Kasım 2000’de Türkiye likidite krizi yaşamıştır. Neden, ağırlıklı olarak Bankacılık Sistemi’dir. Çünkü bankalar 2000 yılı istikrar programıyla, zayıf mali bünye ile tanışmışlardır. Kasım 2000’den sonra 9 banka TMSF’ye devredilmiştir. 2001 yılında, döviz kurunun çapaya bağlanmasıyla dengeler bozulmuş, cari açık 10 milyar % a yaklaşmış, dış borç stoku 1143 milyar $ a çıkmıştır. Dolar kuru 670 bin TL’den 1milyon 161 TL’ye tırmandı.2001 yılında ekonomi %9,5 oranında küçüldü. Gelelim 2009 yılına . Türkiye küresel krizden en çok etkilenmiş ülke durumunda. Üstelik büyümenin lokomotif sektörleri ticaret, inşaat ve imalatta ciddi olumsuzluklar var. Ne oluda bu noktaya geldik? Tek bir sebebi var. Ekonomi Yönetmek, siyasette başarılı olmak kadar kolay değil. Daha doğrusu toplumsal oy oranının yüksek oluşu ekonominin de aynı iyimserlikle sürebileceğinin güvencesi değil. 1983 yılından beri bilinçli hesaplanmış ve tercih edilmiş “günü birlik” politikalar bizi bu noktaya taşıdı. Artan bütçe açıkları, karşılanamaz dış borçlanmalar, iyi yönetilemeyen bütçe kaynakları, doğru noktalara yönlenememiş mali politikaların bizi bu noktaya taşıması zaten kaçınılmazdı. |