|
RAKİPLER NASIL YENİLİR? |
|
|
|
Cuma, 13 Kasım 2009 |
Biz işletmeler bazında ‘’rakip’’lerin savaşını ve bu savaşta nasıl galip gelineceğini anlatacağız.
Rakip kimdir?
Günümüz dünyası, işletmeler arsında adına rekabet denen acımasız bir yarışı gerektiriyor. Bunun yanısıra önde olmanın, kalıcılığı sağlamanın ‘’olmazsa olmazları’’ var. Bu yarış ülkelere ve işletmelere göre değişen rekabet stratejilerinin uygulanmasını gerektirir. Ama ondan önce bu yarışta işletmelerin yenik düşmemeleri için bazı ilkeler sahip olmaları gerekiyor.
Rakiplerin karşısında kuvvetli ve kalıcı olacak iletmeler ne gibi özellikler taşımalıdır? Ya da hangi işletmeler’’rakip’’lerini yok edebileceklerdir.
Öncelikle işine odaklanana işletmeler ekonomik ve sosyal çalkantı sarsıntılara karşı işe odaklanma suretiyle dayanıklılıklarını artırabileceklerdir.
Kurumsal işletme değerleri oluşmuş işletmeler rakiplerinin önüne geçeceklerdir.
Güven veren, sözünde durmayı bir çalışma ilkesi haline getiren işletmeler iş yapacak kişiler tarafından tercih edileceklerdir. Herhangi bir ilişkide sözüne sadık kalan işletme güven yaratmada hızlı yol almış olacaktır.
İlişkide bulunulan kişi ve kurumların güvenini kazanmış olmak sektörde öne geçmenin ya da kalıcı ilişkiler kurmanın önemli bir ögesi olacaktır. Bu güven sadece müşteri, finansal kurumlar için değil çalışanlar ve ticari ilişki içerisinde olunmayan kişiler içinde geçerli olacaktır.
Ürün ve hizmete ilişkin bilgileri baştan savan bir anlayışla değil, değer veren bir yaklaşımla sunan işletmeler muhatap oldukları müşterilerin tartışmasız tercih edecekleri bir işletme olacaktır.
Özellikle zor durumlarında müşterilerine destek verebilen yarattığı marka kadar ilişkide de katkı verecek bir desteğin oluşturulması kalıcı bir köprü inşa edecektir.
Rakiplerden farklılığını iyi ölçebilen, onlardan daha hızlı, ilgili, ölçülü ve nazik olabilen işletme bu yarışta öne geçebilecektir.
Rakiplerine göre daha çabuk karar veren dengeli ve davranışları tutarlı işletme bu yarışta hep önlerde olabilecektir. Geleceği iyi görebilen büyük düşünüp küçük hesapları silebilen bir kurumsal değere ulaşmış işletme rakipleriyle önde yarışmayı sürdürebilecektir. Geleceği iyi planlayan riskleri belirleyip sürekli kontrol altında tutabilen işletme rakiplerle yarışta öne geçmeyi başarabilecektir.
Müşterilerle iş dışında ilişki kurabilen, potansiyel müşterilere kendisini tanıtabilen, müşteriler tarafından sürekli hatırlatan ve kendini bu işletmede ‘’özel olduğunu hissettirebilen, profesyonel ekip ile sürekli toplumsal sorunlara ilgi duyabilen ve kültürel hizmetlere destek veren işletme yarışın yeterli enerjisine sahip olabilecektir.
Küreselleşen dünyada değişim ve inavasyon o kadar hızlı ki, yavaş kalan çözülür ve yok olur. Ürün eskir, müşteri demode kalır, mevcut kapasite yeni dünya düzeninin müşterisine uymaz hale gelir Bu nedenle hızlı olmayı başaran işletme rakiplerle yarışında önde olmayı başarır.
İşletmenin rakiplerin ulaşamadığı pazarları zorlamsı gerekir. Aynı mahallede rakip olmaktansa, yeni mahallere açılmak enerji verir pazar imkanını arttırır. Yenilikçi olmak, sadece yeni ürün ve uyum değil, rekabetçi olmayı, pazar keşfine çıkmayı gerektirir.
Şirket saydam, açık ve dürüst olmayı başararak ulaştığı noktayı ilgilerle paylaşarak kurumsal yönetim ilkelerine yaklaştıkça rakiplerinin önüne geçecektir. Sermaye ve pazar şeffaf olan ülke ve işletmeleri tercih edecektir.
Dünyada iyi ve kötü günde kapısını çalabilecek’’dost’’lar edinilmeli, kalıcı ve yapıcı dostluklar kurulabilmelidir.
Yeni iş fikirleri dosyalarda değil, karar masalarında saklanmalıdır.
Unutmayalım ki amaç sadece rakipleri yenip, onların önüne geçmek değildir. Önemli olan; uzun bir yarışta ‘’kalıcılığı’’sağlamaktır. Kazanan daima ‘’kalan’’olmuştur. İşletme tarihi yok olmuş işletmelerin öyküsünü yazmaz ama kaç kuşaktır varlığını sürdürmüş olanları büyük bir özenle not düşer. |
|
|
