Haber:
     
ENFLASYON VE EKOMİK YAVAŞLAMA Yazdır E-posta
Pazar, 12 Şubat 2012
Geçmiş yılların korkulan ekonomik göstergesi enflasyon, Nisan ayında yıllık bazda önemli bir düşüş yaşadı.Türkiye İstatislik Kurumu verilerine göre, TÜFE de yüzde 0.02 ÜFE de ise yüzde 0,65 artış gerçekleşti.Böylece yıllık enflasyon TÜFE de yüzde 6.13 gerileyerek 1970’den bu yana en düşük noktaya geldi.Bu gerçekleşmelerde en önemli etkinin ekonomik krizle birlikte talebin gerilemesine bağlı olarak fiyat artışlarının durması olarak görülebilir. TÜFE ve ÜFE deki artış, beklentilerin altında kaldı.Hatta ÜFE, uzun yıllardan sonra ilk kez eksiye indi.Ancak üretici enflasyonunun eksiye dönmesi çok da sevindirici değil.Bu durum ekonomide derinleşen bir durgunluğun yaşanmasının öncü bilgisi olabilir.
Enflasyondaki şaşırtıcı bu gelişmelerin bir çok ekonomik nedeni var.TÜİK rakamlarına baktığımız zaman enflasyondaki düşüşte otomotiv, beyaz eşya, elektronik eşya ve mobilyada uygulanan KDV ve ÖTV indirimleri etkili oldu denilebilir.
TÜFE’ nin alt kalemlerindeki gelişmelere baktığımız zaman otomobil, mobilya ve beyaz eşyadaki fiyat düşüşleri belirgin bir şekilde görülüyor.Ayrıca enerji fiyatlarındaki uygulanan indirimlerde olumlu yönde etki yarattı.
Bütün bu gelişmeler içerisinde kamusal bazı kararların enflasyonu düşürmeye yönelik etkileri ortadan kaldırıldığı zaman enflasyondaki artışların Nisan ayına göre yüksek çıkma ihtimali artacaktır.Bunun yanında nisan ayından sonra yeni üretilen malların piyasaya girmesiyle satış fiyatlarında ortaya çıkabilecek değişiklikler iş talepteki olumlu gelişmelerle birleştiğinde önümüzdeki aylarda aynı oranları bulmak pek mümkün olmayacak gibi görünmektedir.
Türkiye ekonomisi üzerine yapılan tahminlere baktığımız zaman 2009 yılı için hükümetin öngördüğü küçülme oranı AB komisyonu tarafından da teyit edilmekte, buna karşılık 2010 yılında ekonominin %2.2 büyüyeceği öngörülmektedir.Hatta AB komisyonunun Tahminler Raporunda Türkiye’de cari açığın cari fazlaya dönüşme olasılığının olduğu da belirtilmektedir.
Bu tahminleri dikkate aldığımız zaman enflasyonda önümüzdeki aylarda farklı gelişmelerin olması ihtimal dahilindedir.IMF nin tahminlerine baktığımız zaman ise hükümetin %3,6 lık ekonomik daralma tahminine karşılık IMF %-5.1 lik bir daralma ön görmektedir.Bu rakamlara baktığımız zaman ise ekonomide küçülmeyle birlikte durgunluğun birlikte yaşanması tehlikesi güçlenmektedir.Bu nedenle ekonominin belirli bir andaki yorum ve değerlendirmesini yaparken sadece borsa, döviz, faizdeki gelişmelere değil büyüme, işsizlik ve reel kesimin içinde bulunduğu finansal sıkıntılar ile kamunun borçlanabilme potansiyeline birlikte bakmak gerekecektir.
Henüz çok yol alınmamışken, gerek AB komisyonunun gerek IMF tahminlerinin çizdiği tabloları gerçekçi olarak ele alarak, Türk ekonomisinin 2009 yılında yaşayacağı bugünden çok belli olan derin durgunluğun etkilerini azaltacak makro ekonomik önlemlerin,süratle alınması gerekir.Bugüne kadar alınmış olan kararların, açıklanan paketlerin etkilerini görmek ve ölçmek mümkündür.Ancak  alınan önlemlerin alınması gereken önleyici olumlu kararlara bir engeli olmaması gerekir.
Ekonomik krize karşı yeni bir anlayış ve cesaretle, umut yaratacak bir yaklaşımın başlatılabilmesi için ekonomi yönetiminde yapılan değişiklik bir şans olabilir.Bu değişikliğin yaratacağı heyecan, geleceğe güvenle bakma konusunda cesaret verebilir.Ancak bunun sağlanabilmesi için krizin bizi ne kadar etkilediğini tekrarlayıp durma yerine,önümüzdeki bir iki ay içerisinde yürütülecek ekonomik yeni programın ana başlıklarının kamuoyuna aktarılması gerekir.Ayrıca bu programa uyumlu olarak Merkez Bankasının faiz seviyesi konusundaki uygulamaları da önem kazanacaktır.Bugünkü tarih itibariyle Merkez Bankasının tek haneye indirdiği faizin, enflasyon tahmin noktasına kadar indirip indirmeyeceği önemli bir konudur.
Sonuç olarak;Nisan ayı enflasyonunun beklentilerin altında çıkması olumlu bir gelişmedir.Ancak unutmamak gerekir ki konut fiyatları ve gıda fiyatlarındaki düşüşler bu gerçekleşmede etkili olmuştur.Bunun yanında önemli bir etkide vergi indirimleridir.Haziran ayı itibariyle vergi indirimlerinin sona ermesi gıda fiyatlarındaki düşüşün devam edeceği varsayımından daha ağırlıklı olarak enflasyonu etkileyecektir.Ancak ekonomik durgunluğun aşılması halinde enflasyondaki artış pozitif bir gelişme olarak yorumlanabilir.

06.05.2009
 
< Önceki   Sonraki >
Copyright © 2008 Arslan Kaya. Telif Hakları Arslan Kaya' ya Aittir.